Merhaba,iyi haftalar dileyerek..
Ne yazık ki,'kanlı pazar 77'nin
ertesinde sol örgütler arasında veya zaten onların etkisindeki kitle
örgütlerinde ya da mesleği icabı bu konunun üzrinde durması gereken
akademisyen,gazeteci-yazar vb. cenahında konuyu -bugün bile sağlıklı
bçimde ele almakta güçlük çekildiği aşikar- objektif ele albilen olmadı.
Tekrar yazıyorum: EMİL GALİP SANDALCI(anısı bize örnek olsun)dışında,kamuoyuna seslenecek imkanı olup da'olay sol örgütler arası çatışma değil provakasyondur' bile diyemedi...!ancak günler sonra, yavaş yavaş başkaları da dillendirmeye başlanabildi. O arada solun itibarı üç otuza düştü.
Sol saflarda yer alanların
içinde, özeleştiri sözü şimdiki PKK'nın benimsediği anlamda
kullanıldığından dürüst bir yüzleşme olamazdı. Fakat içten içe"ne
yapıyoruz ya hu?"sorgulaması(benzer bir çok üstü örtülmüş konuda olduğu
gibi) vardı. Bu sorgulamalar gitgide ideolojik ayrılıklar kisvesindeki
bölünmelerin psikolojik geri planını oluşturdu.vurguladığım nedenlerden
dolayı, kopuş ve ayrılmalar da trajik biçimde gerçekleşti ne yazık
ki.ayrılanların yerine getirilen deneyimsiz kadroların(tabelayı koltuğu
korumak uğruna riskleri hesaplanmadığından)saf değiştiren kişilerin
yaşları,bilg/bilinç düzeyi, ideolojik - psikolojik vb. durumları
nedeniyle sorunlar kar topu gibi büyüdü.
Anlatmaya çalıştığım süreçte 'profesyonel devrimci'pozisyonunda bulunmuş herkes bilir o dönemi. İşte darbeye giden süreçte "bir mayıs 77"nin nasıl önemli bir kırılma tarihi olduğunu bir kez daha anlatmaya çalıştım.tam da bu nedenden dolayı, sözkonusu tartışmayı(efendice ama!)sürdürmekte ayrıca fayda görmekteyim. Kolayına kaçmadan, öfke-aidiyet kollama - dardeneycilik-
nezaketsizlik bu tartışmalara katkı sağlamaz!
O zamanki örgüt yöneticileri - HEPSİ- geçmişte yapmadıkları özeleştiriyi şimdi yapmak lütfunda bulunamazlar! Çünkü onlar da 'tarihin marangoz hatalarıdır'... Ayrıca hiç birimiz hatasız olamayacığımız gibi, tahtalarımızın tam olduğu da tartışılır..!
İsterseniz, olayı Nail GÜRELİ'nin yüzeysel kitabının;'muharip gazi devrimcilerin -özellikle-kafayı çekince anlattıklarının' ya da kahraman son türk devletinin algısına terkedelim. Zaten Türkiye(hatta önemli oranda dünya) sol hareketinin tarihi çoğu zaman böylesine abuk ele alınmıyor mu?
Halil BERKTAY, çok beğenerek okuyup epeyce de okuttuğum"yaşadığımız şu korkunç otuz yıl"daki gibi bir kitap yazsın bence. Sevgili Ümit KIVANÇ'TAN İSE :HEM ROMAN HEM FİLM BEKLİYORUZ... Nabi YAĞCI, TBKP'yi yeniden kurabilse ne iyi olurdu!..
TARAF okuyalım bence, insafsız terbiyesiz üslupları terkedemeyenleri,"fırsatı ganimet bilip"utanç verici fraksiyon sekterliğini ciddiye almaya gerk yok;malzeme sağlamayalım yeter.
Sevgiyle,sağlıcakla...
Rahmi AKDAŞ
O zamanki örgüt yöneticileri - HEPSİ- geçmişte yapmadıkları özeleştiriyi şimdi yapmak lütfunda bulunamazlar! Çünkü onlar da 'tarihin marangoz hatalarıdır'... Ayrıca hiç birimiz hatasız olamayacığımız gibi, tahtalarımızın tam olduğu da tartışılır..!
İsterseniz, olayı Nail GÜRELİ'nin yüzeysel kitabının;'muharip gazi devrimcilerin -özellikle-kafayı çekince anlattıklarının' ya da kahraman son türk devletinin algısına terkedelim. Zaten Türkiye(hatta önemli oranda dünya) sol hareketinin tarihi çoğu zaman böylesine abuk ele alınmıyor mu?
Halil BERKTAY, çok beğenerek okuyup epeyce de okuttuğum"yaşadığımız şu korkunç otuz yıl"daki gibi bir kitap yazsın bence. Sevgili Ümit KIVANÇ'TAN İSE :HEM ROMAN HEM FİLM BEKLİYORUZ... Nabi YAĞCI, TBKP'yi yeniden kurabilse ne iyi olurdu!..
TARAF okuyalım bence, insafsız terbiyesiz üslupları terkedemeyenleri,"fırsatı ganimet bilip"utanç verici fraksiyon sekterliğini ciddiye almaya gerk yok;malzeme sağlamayalım yeter.
Sevgiyle,sağlıcakla...
Rahmi AKDAŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder